Bozukkale
Sayısız koylar, burunlar ve irili ufaklı adalarla çevrili Bozburun Yarımadası, az yeşillikli tepelerinin arasında saklı cennetler barındırıyor. Bu çok girintili çıkıntılı kara parçası, Akdeniz'e kucak açan koylarıyla ünlü. Yarımadanın en güney ucu olan Karaburun'u geçtikten sonraki ilk koy, Değirmenburnu ile Kaleburun arasında kalan Bozukkale. İki burun arasında karaya doğru geniş bir körfez yapan, etrafı maki ve zeytinliklerle çevrili liman, denizciler tarafından ''Bozuk Bükü'' olarak da anılıyor. Rüzgârlara karşı korunaklı konumuyla mavi yolculuk yapan teknelerin tercih ettiği önemli duraklardan biri Bozukkale. Suyu çok berrak olan bu güzel koyda yatlara hizmet veren üç restoran bulunuyor. Tekneyle koya girdiğinizde önce tepeleri kuşatan savunma duvarları görülüyor. Burçlarla desteklenen surları hâlâ ayakta olan kale, Loryma antik kentinden günümüze kalan kalıntılar arasında. Restoranların arkasında, körfezin kuzeyindeki tepenin doruğunda bir başka kale kalıntısı yükseliyor. Korunaklı yapısıyla stratejik bir konuma sahip olan kent, antikçağdan beri önemini hiç yitirmemiş.Tarihçilere göre, İÖ 1412 yılında Atina donanmasına ev sahipliği yapan koy, İÖ 395'te yaşanan Knidos deniz savaşı öncesinde yine gemilerin toplanma noktası olmuş. Bazı haritalarda Yunanca tersane anlamına gelen Hoploteke sözcüğünden türetilen ''Oplosike Bükü'' adıyla geçen koyda bir zamanlar gemiler yapılıyor ve onarılıyordu. Bozukkale'nin hemen yanında, Korsan Koyu ve Serçe Limanı yer alıyor. Karaya derin bir kanyon gibi sokulan Serçe Limanı, lacivert denizinin yanı sıra 11. yüzyılda Bizans atölyelerinde işlenmek üzere cam taşıyan Fatımi hanedanı dönemine ait gemi batığıyla da ünlü. Sualtı kazılarıyla gün ışığına çıkan bu tarihsel değer, bugün Bodrum Müzesi'nde sergileniyor. İÖ 10. yüzyılda Rodos peraiasının merkezi olan Loryma (Bozukkale) tarihi kenti hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Karşılıklı surlarla dikdörtgen şeklinde uzanan kalenin dokuz kulesi vardır. Kale, kule ve burçlarıyla gayet iyi korunmuş, sağlam bir durumdadır. Kale’ye ‘bozuk’ sözünün yakıştırılmış olması kalenin bir yanının eksik oluşu ile ilgili olabilir. Kale Rodos’un karşı kıyısının savunma birimi olduğu kanısını uyandırmaktadır. Bozukkale Koyu’na İngiliz deniz haritalarında Oplosika Bükü denmesinden eskiden kıyıda bir tersane bulunduğu anlaşılmaktadır. Ege’de seyreden bütün yatlar Bozukkale’yi durak yeri olarak kullanırlar. Coğrafi durumu ve liman girişinin darlığı nedeniyle Peleponnes Deniz Savaşları’nda bu limanı Atina gemileri de kullanmıştır. İÖ 395 yılında Atina’lı kumandan Karor, Knidos savaşından önce gemilerini burada toplamış ve İÖ 305 yılında Antigonos’un oğlu Demetrios da Rodos’a yaptığı saldırı hazırlıkları için bu limanı seçmiştir.